Karen McCombie tarafından yazılan Kayıp Günlüğün İzinde, hayattan tamamen farklı beklentileri olan iki kızı görünmez bir dostluk bağıyla birbirine bağlayan dokunaklı bir birinci sınıf romanı. Sahibini bulmak için kayıp bir günlüğü acı tatlı bir anlatıma dönüştüren yazar, taşrada biriyle arkadaş olmak için onu tanımamıza gerek olmadığını belirtiyor.
Günümüz gençliğinin kırılgan dünya gerçekliğini ustalıkla yansıtan kitap; Aile içi iletişim çatışmaları, akran zorbalığı, bireysel farklılıklar, engelli yaşamı gibi güncel konulara değinerek öyküsünü güçlendiriyor.
İçinde yaşadığımız dijital çağın dinamiklerini dikkate alarak günlük tutma alışkanlığını romanının kurgusuna dahil eden Karen McCombie, gençler için nostaljik sayılabilecek bir edebiyat ilacı konusunda farkındalık yaratıyor.
Kitap hakkında…
Hande son zamanlarda kimsenin ilgisini çekememekten yakınıyor. Sanki evlerinin üzerinde kara bulutlar geziniyordu. Annesinin onu dinlememesinden ve ablası Meloş’un yersiz homurdanmalarından bıkmıştır.
Mutlu yuvalarının renkleri adeta solmuş, evlerindeki hayat siyah beyaza dönmüştür. Bütün bunlar yetmezmiş gibi onlar bile onu dost bilip sebepsiz yere mesafe koymuşlardı.
Sayfa: 64
Kendini görünmez yapmaz
Başka bir gün arkadaşlarının yanında kendisini görünmez ve yalnız hissettiği bir gün, parkta dolaşırken kayıp bir günlük bulur. Süslü yazılar ve polaroid fotoğraflarla daha çok bir günlük gibi görünen günlüğü okurken karmaşık bir bilmeceyle baş başa kalıyor.
Hiç tanımadığı biri için üzüldüğünü fark eden Hande, günlüğü bir an önce sahibine geri vermenin planlarını yapmaya başlar. Genç kızın hayatı muhtemelen günlüğün sahibiyle tanıştığında eski renklerine kavuşacaktır, kim bilir?
Kitap sayfası için link:
